Günümüz dünyasında doğal yaşam, doğal beslenme ve hatta kişisel temizlik bile artık eskisinden çok daha zordur. Çünkü günlük hayatta kullandığımız ilaçların, kozmetik ürünlerin, cilt bakım ürünlerinin, gıdaların ve temizlik ürünlerinin çoğunda paraben bulunuyor. Peki, tüm uzmanların ‘uzak durun’ diye uyardığı bu paraben ne olabilir? Paraben bir koruyucu, ürünlerin raf ömrünü uzatır ve zararlı bakteri ve mantar oluşumunu engellemektedir. Düşük maliyetli olduğundan, pek kozmetik ve kişisel bakım ürününde kullanılmaktadır. Eğer kozmetik ürünlerinin arka etiketlerinin üzerinde methylparaben, propylparaben, ethylparaben, butylparaben ya da benzylparaben isimlerini görüreniz bilin ki o üründe paraben vardır. Ürünlerin içinde genellikle birden fazla paraben kullanılmaktadır. Ayrıca, mikroorganizmaların geniş etki alanlarına karşı koruyucu olduklarından sıkça diğer koruyucu maddelerle de birlikte kullanılır. Karışımların içinde düşük seviyede kullanılan parabenin aktivasyonu, koruyucunun da aktivasyon müddetini uzatmaktadır.
Parabenin Zararları
- Toksiktir, vücutta toksin birikmesine yol açıyor.
- Vücuttaki östrojen hormonunu taklit ederek meme kanseri riskini ciddi orana artırmaktadır.
- Egzama ve tahriş gibi alerjik reaksiyonları tetiklemektedir.
- Cilt tarafından emildiği için tüm dokulara, tüm vücuda, hatta kana ile idrara bile karışabiliyor.
- Bebek ile çocuklarda gelişim ve bağışıklık sistemi sorunlarına sebep olmaktadır.
- Endokrin sisteme büyük zarar veriyor. Yani, beze oluşumu ve hormon üretimine müdahale etmektedir.
- Erkek üreme fonksiyonlarının bir kısmına zarar verme riski bulunuyor. Bazı çalışmalardan elde edilen bilgilere göre, erkeklerde testesteron seviyesinde azalma meydana getirmekte ve sperm sayısını düşürmektedir.
- Erken yaşlanmaya sebebiyet veriyor. Cildi gençleştirmek ve güzelleştirmek amacıyla üretilen ürünlerin içerisinde olan parabenin erken yaşlanmaya yol açması ironik görünse dahi uzmanlar, bu konuda insanları uyarmaktadır. Yapılan araştırmalar, parabenin güneş ışınına karşı hassasiyet geliştirerek güneşin vücuda verdiği hasarı artırdığını ve cilt hücrelerinin normalden daha hızlı öldüğünü göstermektedir.
- Vücuttan atılan ve ya atık ürünlerin içerisinde kalmış olan paraben, parçalanamadığı için dereler, göller, ırmaklar ile kanalizasyon sularına karışarak, tarımda ve günlük olarak kullanılan sulara karışmaktadır. Dolayısıyla, vücuttan attığımızı veya tamamen kurtulduğumuzu sandığımız bu toksik madde, çevresel etkenlerle, belirli bir döngü içerisinde vücudumuza geri dönerek sağlığımızı tehdit etmeye devam eder.