Mücevherler alınış amaçları bakımından çeşitlilik gösterdiği gibi kullanım amaçları bakımından da çeşitli gayelerle hayatımızda yer alır. İnsanlığın varlığı ile birlikte güzellik için tercih edilmesinin yanında bazı değerli ve yarı değerli taşların insan sağlığı ve psikolojisi açısından da bir şifa olarak tercih edildiği bilinmektedir. Mücevherlerin atası olarak biline ve en değerli taş unvanına sahip olan Elmas, bilinen en sağlam taştır. Aşk denildiğinde akla ilk gelen Pırlanta beyaz renginin saflığı ve temizliği ile her kadın için hayatının dönüm noktası olarak hatırlanır. Bunun dışında yine çeşidine göre her ton yeşili bulunan Zümrüt, nadiren pembe ama kırmızı rengin sembolü haline gelen Yakut, koyu mavi veya lacivert rengiyle sultanların gözdesi olmuş Safir de en değerli taşlar sıralamasında başı çekerler. Her biri kendilerine özgü parıltılı renkleriyle birbirine bağlantılı mücevherler olarak akıllara gelirler.

Mücevher yapımında kullanılan, en değerli taşlar sınıfına girmemiş fakat güzelliği ve faydaları açısından yarı değerli taşlar olarak bilinen kıymetli taşlarda vardır. Bunlardan bazıları, mor rengiyle göz alan Ametist taşı, açık mavi rengiyle hatırlanan Topaz taşı, sarı ya da turuncuya yakın tonlarda bulunan Sitrin taşı, çok açık yeşil renkte olan Peridot taşı, yeşilin ve pembenin farklı tonlarıyla bulunabilecek Turmalin taşıdır. Gerek mücevher yapımında gerekse tıbbi açıdan en çok tanınan değerli ve yarı değerli taşlar başlıca bunlardır.